Türkiye’de 5G’nin Gelişimi: Ericsson’un Tüketici Beklentileri ve Öngörüleri

Türkiye’de 5G’nin Gelişimi: Ericsson’un Tüketici Beklentileri ve ÖngörüleriTürkiye, 5G teknolojisinin potansiyelinden yararlanmaya hazırlanırken, Ericsson bu teknolojinin esnekliği, kullanıcı deneyimi üzerindeki etkisi ve dijital inovasyonları hızlandırma kapasitesini öne çıkaran analizler sundu. Ericsson Mobilite Raporu’nun Kasım 2024 sürümü, ekonomik zorluklara rağmen 5G’nin dünya genelinde hızla yaygınlaştığını vurguluyor. Rapora göre, 2030 yılına kadar dünya çapında 5G aboneliklerinin 6,3 milyara ulaşarak mobil veri trafiğinin %80’ini oluşturması bekleniyor.

Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesi, 2030 itibarıyla 5G’nin küresel özelliklerinin %60’ına sahip olacak. Bu durum, Türkiye’yi 5G’nin tam potansiyelinden faydalanmak için stratejik bir konumda gösteriyor.

ConsumerLab Raporu: Kullanıcı Beklentileri ve 5G Algısı

Ericsson’un ConsumerLab Raporu, 5G kullanıcılarının ihtiyaçlarına ve algılarına ışık tutuyor. Raporda, dünya genelindeki 5G kullanıcılarının %35’inin daha yüksek performanslı bağlantılar için ek ücret ödemeye istekli olduğu belirtiliyor. Bu durum, 5G’nin farklılaştırılmış bağlantı taleplerini karşılamak için büyük bir fırsat sunduğunu gösteriyor. Özellikle Üretken Yapay Zeka (Generative AI) uygulamalarının popülerleşmesiyle, haftalık kullanım oranlarının önümüzdeki beş yılda 2,5 kat artması bekleniyor.

Türkiye’de 5G, yapay zeka destekli uygulamalardan mobil oyunlara, yayıncılıktan finansal hizmetlere kadar birçok alanda dijital dönüşümü hızlandırabilir. ConsumerLab analizleri, kullanıcıların şebeke hızına ve güvenilirliğine giderek daha fazla önem verdiğini gösteriyor. Bu eğilim, Türkiye’deki bağlanabilirlik anlayışını yeniden şekillendirme potansiyeline işaret ediyor.

5G Standalone ve İleri Teknolojilerin Yükselişi

Küresel düzeyde, 5G Standalone (5G SA) ve 5G Advanced teknolojilerinin benimsenme oranı hızla artıyor. Şu anda iletişim hizmeti sağlayıcılarının (CSP’ler) yalnızca %20’si bu teknolojileri kullanıyor. Ancak 2030 itibarıyla bu oran, küresel 5G işlemlerinin %60’ına ulaşacak.

5G SA ve şebeke dilimleme gibi yenilikler, düşük gecikmeli uygulamaları ve Nesnelerin İnterneti (IoT) çözümlerini destekleyerek yeni fırsatlar sunuyor. Özellikle Sabit Kablosuz Erişim (FWA), garantili bant genişliği ve düşük gecikme süresi ile hem bireysel hem de kurumsal kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor.

Bu gelişmeler, Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı sağlayarak ekonomiye önemli bir ivme kazandırabilir. Özellikle akıllı şehirler, e-öğrenme ve sağlık hizmetleri gibi sektörler, 5G’nin sağladığı avantajlarla dijitalleşme sürecini hızlandırabilir.

Ericsson’un Türkiye Vizyonu

Ericsson Türkiye Genel Müdürü Işıl Yalçın, 5G’nin Türkiye’de iş dünyası ve dijitalleşme üzerindeki etkisine dair şu değerlendirmeyi yaptı:
“5G teknolojisi, Türkiye’de dijital dönüşümü hızlandırmanın yanı sıra, iş ve günlük yaşam deneyimlerini yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Tüketiciler, yüksek performanslı ağlara duydukları talebi her geçen gün artırıyor ve bu eğilim dijital uygulamalara olan güveni güçlendiriyor.”

5G ve Ekonomik Fırsatlar

Ericsson’un araştırmaları, performansa dayalı iş modellerine geçiş yapan iletişim sağlayıcıları için büyük gelir fırsatlarına işaret ediyor. Talep Üzerine Kalite (QoD) odaklı bağlantı planları sunan şirketler, kullanıcı başına gelirlerini %5-12 oranında artırabilir. Ayrıca, 5G kullanıcılarının üçte birinin, yüksek performanslı bağlantı özellikleri sunan uygulamalara daha fazla harcama yapmayı tercih ettiği belirtiliyor.

API geliştirme ile premium uygulama deneyimlerinin daha erişilebilir hale gelmesi, hem bireysel kullanıcılar hem de işletmeler için yeni fırsatlar yaratıyor. Türkiye, Ericsson’un desteğiyle 5G olanaklarını kullanarak sağlık, akıllı şehirler ve dijital eğitim gibi alanlarda önemli bir dönüşüm yaşayabilir.

5G teknolojisinin sunduğu fırsatlar, Türkiye’nin hem bireysel hem de kurumsal alanda dijitalleşme yolculuğunu hızlandırarak, ekonomik ve toplumsal faydalar yaratma potansiyelini gözler önüne seriyor.

By Bülent Gerenler

İlkokul seviyesinde eğitim almış olmama rağmen, Telekomünikasyon Sistemleri ve Network Sistemleri alanlarında edindiğim derin teknik bilgi ve deneyimlerle güçlü bir uzmanlık geliştirdim. Çözüm odaklı ve öğrenmeye hevesli bir profesyonel olarak, karmaşık teknik sorunları etkili bir şekilde çözme yeteneğim bulunuyor. Ayrıca, web tasarım ve Photoshop gibi hobilerim, yaratıcılığımı teknolojiyle birleştirme fırsatı sunuyor. Teknolojiyi ve yenilikleri takip etme tutkum, iş süreçlerini daha verimli hale getirme ve etkili sonuçlar elde etme konusundaki kararlılığımı pekiştiriyor. Eğitimim sınırlı olsa da, teknik alanlarda kazandığım deneyimlerle güçlü bir katkı sağlamakta ve kendimi sürekli geliştirmekteyim. Geçirdiğim kaza sonrası omurilik felçlisi oldum ve bu nedenle çalışma hayatım sona erdi. Ancak bilgi birikimimi sosyal medya platformları üzerinden paylaşmaya devam ederek teknoloji dünyasına katkı sağlamayı sürdürüyorum.